Dünyanın En Güzide Şehri İstanbul’da Gezilecek Yerler

Dünyanın En Güzide Şehri İstanbul’da  Gezilecek Yerler

Dünyanın En Güzide Şehri İstanbul’da Gezilecek Yerler

Tarihte birçok devlete ve millete yurt olmuş İstanbul, milyonlarca insana cennet ve yine milyonlarca insana mezar olmuştur. Onlarca doğal güzelliklere ve onlarca tarihsel yapıya ev sahipliği yapan İstanbul, mutlaka gezilmesi, görülmesi gereken bir kültür şehridir. Biz de bu sebeple size rehber olacağını düşündüğümüz bir liste hazırladık. Dilerseniz listemize şöyle bir göz atalım!

Ayasofya
İstanbul denildiğinde 7’den 70’e tüm dünyanın aklına gelen bir isim var: Ayasofya. Ayasofya esasen Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından yaptırılmış bir patrik katedralidir. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi ile bu büyük yapının cami olması buyurulmuştur. İçerisinde bulunan mozaikler, hatlar, çiniler ve kendine has özellikleriyle görülmeye değer bir sanat eseri olduğu herkesin malumudur.

Topkapı Sarayı
Cihan imparatorluğunun kalbi, dünyadaki güneş, sultanların evi, yönetimin harmanlandığı merkez: Topkapı Sarayı. Yapımı, Fatih Sultan Mehmet’in emri ile İstanbul’un fethinden 7 yıl sonra başlamış bu sarayın. Sultan Mehmet’in yönlendirmeleri ile dönemin en ünlü mimarı Alaüddin’in baş mimarlığında yapılmıştır. Bu eşsiz saray birden fazla mimarın emeği ile ortaya çıkagelmiştir elbette. Öyle ki 18 yılda tamamlanmıştır. Yüzlerce hükümdar, devlet adamı, din adamı, komutan, elçi ve daha nicelerini görmüştür bu saray. İçerisinde ise hazine odası, harem, koğuş, saltanat kapısı gibi bölümler vardır. Osmanlı imparatorluğun kalbi olan bu sarayı, mutlaka gidip görülmesi gereken bir yer olarak listemizin başlarında yer verdik.

Adile Sultan Kasrı
Validebağ korusu içerisinde yer alan Adile Sultan Kasrı, Sultan Abdülaziz tarafından kız kardeşi Adile Sultan için yapılmıştır. Ünlü “Hababam Sınıfı” filminin ilk serileri de yine burada çekilmiştir. Gidip görmek isteyenler için güzel bir mimari olduğunu söyleyebiliriz.

Dolmabahçe Sarayı
Dolmabahçe Sarayı, 1843 yılında Beşiktaş Sahil Sarayı yıktırıldıktan sonra Sultan Abdülmecid tarafından inşasına başlanmış bir saraydır. Yapı tamamen 1856 yılında bitmiş ve kullanıma hazır hale gelmiştir. Saray mimarisi ve motifleriyle dönmekte olan bir devrin en yakın şahididir. Konumu, manzarası ve İstanbul’un en büyük üçüncü sarayı olması sebebiyle de oldukça güzide bir yapıdır. Aynı zamanda Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de vefat ettiği yer olarak tarihe geçmiştir.

Emirgan Korusu
Ağaç, çiçek, böcek sevenlere mükemmel bir öneriyle geldik. Sarıyer’de Emirgan-İstinye arasında yer alan bu koru tam sizlerin göz zevkine layık. Boğazın kıyısında 47,2 hektarlık bir alanda kurulmuş olan bu koru, 120’yi aşan bitki türüyle tam bir cennet havasında. Bu bitkiler arasında nadir bulunan Türk Çamı, Taş Çam, Doğu Beyaz Çam, Norveç Ladin, Japon Sedir, Himalaya Sedir, Macar Meşe, California Tütsü-sedir, Colorado Beyaz Köknar ve daha nice türler var. Koru içerisinde 3 adet de köşk vardır. Bunlar; Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk’tür.

Rumeli Hisarı
Sarıyer’de bulunan ve görmenizi önerdiğimiz bir diğer yer Rumeli Hisarı. Temeli Fatih Sultan Mehmet’in emri ile 1452 yılında atılan bu hisar, 90 gün gibi kısa bir sürede yapılmıştır. Dünya üzerindeki en büyük burçlara sahip olan hisar, boğazın en dar noktasına yapılmıştır. Yapılış amacına gelecek olursak boğazdan geçen gemilerin kontrolünü sağlamaktır. Bunun yanı sıra bu hisarın yapılması ile tüm dünya Sultan II. Mehmet’in İstanbul’u fethetmek üzere geldiğini anlamıştır.

Galata Kulesi
İstanbul’un simgelerinden biri haline gelen Galata Kulesi, 1348 yılında Cenevizliler tarafından yapılmıştır. Kule, 15. yüzyılda İstanbul’un fethi ile Türklerin himayesine girmiştir. Galata, Türklerle beraber her sene yükseltilmiş ve geliştirilmiştir. Bu nedenle ilk 3 katı Cenevizliler tarafından geri kalan katları ise Türkler tarafından yapılmıştır. Toplam uzunluğu 69,90 metre olan kulenin, toplamda 9 katı vardır. İçerisinde 2 adet asansör vardır. 7. kata kadar asansörle çıkıldıktan sonra kalan 2 kat için merdiven kullanılmalıdır. Ancak geri dönerken merdivenleri dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Üzerine türlü rivayetler dönen Galata Kulesi gezip görmenizi önerdiğimiz yerler arasındadır.

Kız Kulesi
Boğazı gerdan gibi süsleyen, İstanbul’un incisi, narin dokunuşu: Kız Kulesi. Kız Kulesi tarih boyunca farklı amaçlara hizmet etmiş bir yapıdır esasen. Roma döneminde daha çok boğazdan haberdar olmak ve gümrük amacıyla kullanılmıştır. Osmanlı döneminde ise bir zamanlar deniz feneri olarak kullanılmış. Lakin kullanılan gaz yağından dolayı tutuşmuş ve yanmış. Sonraki kullanımları hakkında net bir bilgi yok ancak kimi zaman bir zindan kimi zaman ise bir seyir noktası olarak kullanıldığı söyleniyor. Bunların yanında birçok efsaneye de ev sahipliği yaptığını söylemeliyiz.

Prens Adaları
Bir diğer ismi Kızıl Adalar olan Prens Adaları, İstanbul’un Adalar ilçesine bağlıdır. Gezip görme açısından ise Kınalıada, Heybeliada, Burgazada ve Büyükada uygundur.

Kınalıada
Prens takım adaları içerisinde 1,4 kilometrekare alanıyla en küçük yüzölçümüne sahip olan adadır. Kınalı denmesinin sebebi ise geçmiş yıllarda makilerle kaplı olduğu için kızıla çalan rengidir. Kınalıada Camii, Dönüşüm Manastırı, Panayia Rum Ortodoks Kilisesi, Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi, Hristos Tepesi ve Manastırı adada gezip görülebilecek yerler arasındadır.

Heybeliada
Adalar içerisinde ikinci büyük ada olan Heybeliada adını, uzaktan bakıldığında bir heybeye benzemesinden alıyor. Aya Yorgi Uçurum Manastırı, Bet Yaakov Sinegogu, İsmet İnönü Evi, Rum Ortodoks Ruhban Okulu, Ayios Nikolaos Kilisesi, Heybeliada Senatoryumu, Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi, Değirmenburnu, Süslü Mezar adada gezip görülmesi gereken yerler arasında.

Burgazada
Diğer bir adıyla Hristos Tepesi(İsa Tepesi) olarak bilinen ada, 17. yüzyıl seyyahlarından Evliya Çelebi tarafından da tasvir edilmiştir. Bunun yanı sıra Sait Faik Abasıyanık da adanın belirgin simalarındandır. Eğer Burgazada’ya yolunuz düşerse Kalpazankaya, Aya Yorgi Garibi Manastırı, İsa Tepesi-Hritos Manastırı, Sait Faik Abasıyanık Müzesi, Bayraktepe / Hritos Manastırı, Aya Yani Kilisesi, Burgazada Camii’ni de ziyaret etmenizi öneririz.

Büyükada
Adalar takımı içerisinde 4,3 kilometre uzunluğu ve 1,3 kilometre genişliği ile en büyük ada olarak yerini almıştır Büyükada. Adanın iki yüksek tepesi vardır: Kuzeyde 164 m yükseklikte İsa Tepesi ile güneyde 202 m yüksekliği ile Yüce Tepe. Büyükada’ya yolunuz düşerse Yücetepe ve Manastır Tepesi, Aya Yorgi Kilisesi, Adalar Müzesi, Büyükada Rum Yetimhanesi, Reşat Nuri Güntekin’in evi, Fabiato Köşkü’nü ziyaret etmenizi öneririz.



Whatsapp Telefon